Tarih	16.11.2023
Birim	Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi
SDG

Büyük savaşların ardından gelinen başarısızlık noktasında, Türk kadınının vatan himayesine katıldığına dair çok sayıda örnek mevcuttur. Kurtuluş Savaşı (1919-1923) sırasında başarısızlık noktasında Türk milleti, kadını ve erkeğiyle vatanını korumak için emperyalist işgalcilere karşı mücadele etmiştir. Vatanını koruma duygusu, son iki bin yıldır vatan bilincine sahip Türk kadınının bir yansıması olmuştur. Her ne kadar vatanın korunması bir erkeğin görevi olarak görülse de, bu savaş sırasında binlerce Türk kadını – aralarında çok azının adı bilinmektedir – hem cephede hem de cephe gerisinde görev yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, hem Türk kadınının vicdanını rahatlatmış hem de halk önünde telgraf ve resmi yazılarla kadın camiasına teşekkür etmiştir. Eğitimli Türk kadını toplantılara, basın faaliyetlerine, Anadolu'daki kadın ise cephe gerisinde ve hatta uzak savaşlara, fişek imalatına ve lojistik hizmetlerine katıldı. Türk kadınları arasında müfreze komutanları, tüfek yarışmasında birinci olanların Mustafa Kemal Atatürk tarafından teğmen olarak ödüllendirilenler ve şehit düşenler bulunmaktadır. Savaşa katılan kadınlar Kurtuluş Savaşı madalyası ile ödüllendirildi. Zaferden sonra Batı Anadolu'da savaş alanlarındaki araştırmacılar o kadınların kahramanlık destanlarına tanıklık ettiler. Kadınlar, Kurtuluş Savaşı'ndaki kadın tasvirlerini kendileriyle özdeşleştirdiler. Böyle bir yaklaşım, vatanın korunması duygusunun ve vicdasının bir ifadesidir. Bu vicdanın kavranmasının bugün ve gelecek için bir model teşkil edebileceği düşüncesiyle, Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk (Nutuk), Söylev ve Açıklamaları, Telgraf Notları ve Beyannameleri ile Kurtuluş Savaşı'nda kadının korunması, vatanın vicdanı ve Türk kadınının vatanın korunma duygusu ile ilgili eserler incelenmektedir.