Organ Nakli ile Hayata Tutunanlar Bağışçılara Minnettar

News
Tarih 10.11.2022
Birim Rektörlük
SDG

Konya'da organ yetmezliği nedeniyle genç yaşta geçirdikleri zor dönemleri nakille birlikte geride bırakanlar, bağış çağrısında bulundu.   Karaciğer nakli olan 28 yaşındaki hemşire Seda Nur Çalışkan, 7 yıl önce hemşirelik öğrencisiyken kilo vermeye karar verdiğini söyledi.   Bu dönemde zayıflama çayı kullandığını belirten Çalışkan, bir süre sonra vücudunun çeşitli bölgelerinde kaşıntı yaşadığını ifade etti.   Sarılığın arttığını ve herhangi bir nedenle kanamanın durmadığını anlatan Çalışkan, şunları kaydetti: "Karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Araştırmalar, bu durumun zayıflama çayından kaynaklandığını ortaya koydu. Süreç o kadar hızlı ilerledi ki evden çıktım ve 25 gün sonra karaciğer nakli olmak zorunda kaldım. Hemen haber vermeden karaciğer nakli oldum. Karaciğer kadavradan çıkarıldı. Nakilden yaklaşık bir hafta önce bilincimi kaybettim. Bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım ama hastalık oldukça ilerledi ve yoğun bakımda uyutuldum. Nakil sonrası yoğun bakımda uyandım. Uyanıyorsunuz ve ikinci hayatınızı yaşıyorsunuz. İlik ve kan bağışı yapılabilir. Organlar da bağışlanabilir, örneğin: Sorunu veren Tanrı, tedaviyi de başka bir kişiye verdi. Herkes organ bağışçısı olmalıdır. Ölümden sonra tanımadığınız bir kişiden dua almaktan daha iyi bir şey olmadığını düşünüyorum. Bana kimin verdiğini bilmiyorum, o ve ailesi her duamda. Ailem. Arkadaşlarım da onu ve ailesini dualarında tutuyorlar." "İkinci Hayatıma Başladım"   Teyzesinden alınan böbrekle sağlığına kavuşan 22 yaşındaki Osman Cahit Yüksel, ayağındaki ağrı nedeniyle başvurduğu hastanede böbrek yetmezliği tanısı konulduğunu kaydetti.   Tanı konulduktan sonra diyalize girmeye başladığını ve nakil için girişimlerde bulunduklarını belirten Yüksel, "Teyzemden uygun böbrek bulundu. Teyzem sayesinde 7 yıl önce ikinci hayatıma başladım. Teyzem ve ben arkadaş gibiyiz. Teyzem ve ben böbrek kardeşiz, hayatını verdi. Bir insana yeni bir hayat vermek gerçekten çok güzel bir şey." "Şey" dedi.   Doğuştan böbrek yetmezliği yaşayan 17 yaşındaki Rahman Değer, babasından alınan böbrekle 3 yıl önce sağlığına kavuştuğunu söyledi.   Artık herhangi bir böbrek rahatsızlığı çekmediğini vurgulayan Değer, "Yeni bir hayat, yeni bir başlangıç çok güzeldi. Herkesi organ bağışında bulunmaya davet ediyorum" dedi. "Toprak haline gelecek organları insanın sağlığına kavuşması için bir araç olarak kullanalım"   Üniversitemiz Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tevfik Küçükkartallar, bir vericiden 7-8 organ ve doku nakli yapılabildiğini, bu sayede 8-10 hastanın sağlığına kavuşabileceğini söyledi.   Türkiye'de canlı vericili nakillerin ön planda olduğunu belirten Küçükkartallar, şöyle devam etti: "Aslında ideal olan kadavradan bağış almak. Kadavra dediğimizde solunum cihazına bağlı, kanı artık beynine akmayan ancak tıbbi destekle belli bir süre yaşayabilen kişilerden bahsediyoruz. Her ölümden sonra organ alamıyoruz" dedi. Keşke böyle olabilseydi bu sorunu büyük ölçüde çözmüş olurduk. Tıbben organların canlı olması, içinden kan geçmesi, tıbbi destekle bile kalbin çalışıyor olması, akciğerlerin solunum cihazı desteği ile organlara oksijen taşıması ve sağlıklı organlar olarak karşımızda bulunması gerekir. Toprak haline gelecek organlar "İnsanların sağlıklarına kavuşmalarına yardımcı olalım. Bağışçılar sevdiklerini kaybetmenin acısını derinden hissederken, organlarıyla yeni bir hayata kavuşacak insanlara da umut oluyorlar." Anadolu Ajansına ve Zehra Melek Çat'a teşekkür ederiz.

https://erbakan.edu.tr/haber/nakille-hayata-tutunanlar-bagiscilara-minnettar/5306